edebiyatforumum
  Lirik Şiir
 
LİRİK ŞİİRİN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE ÖRNEKLERİ
 
 
Hayal gücü, ahenk ve duygulardan oluşan şiire lirik şiir denir. Şair özenle seçtiği sözcük, sözcüğün mecaz anlamları, sözcükler arası anlam bağları ve ritmle okuyanı ya da dinleyeni kendi duygu dünyasına çekmeyi başarır. Şiir bir etkiye karşı tepkinin ürünüdür; öyleyse şair kendi duymadığı bir duyguyu anlatamaz. Ne ki şair bizi yoklayıp geçen ya da yoğunlukla yaşadığımız duyguları yazarak kalıcı yapan kişidir. Lirik şiirlerde işte bu duygu daha belirgindir.

Şiir Türkçe Sözlük'te “1. Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan anlatım biçimi; 4. Düş gücüne, gönle seslenen; duygu ile coşku uyandıran, etkileyen yön" diye tanımlanır. Bu tanımlara göre her şiir biraz liriktir.

Duygu insanın doğasında var olduğuna göre, insanda duygunun tarihi düşünceden öncedir. Belki de insanlığın ilk şiirleri liriktir. Eldeki verilere göre ilk şiirlerde duygu o kadar önde idi ki, şiirdeki duygu müzik ile de desteklendi. Eski Yunan'da şiirin lyr denilen dört telli saz eşliğinde söylendiğini, lirik şiir teriminin de bundan türediğini biliyoruz. Batı'da toplumuna göre şiir; gitar, lavta, fülüt eşliğinde söylenmekteydi. Eski Yunan'da şiir koroları da vardı. Şiir, şarkı gibi besteli olarak solo ya da koro söylenirdi. Eski Yunan'da şiirin bu dönemine eolien dönemi, müziğin yanı sıra şiire toplu dansın da katıldığı ikinci dönemine dorilen dönemi, lirik şiirin yalnızca okunduğu dönemine ise İskenderiye dönemi denilmektedir. Orta Çağda Batı şiiri yine musiki ile birleşir. Eski Türklerde ait olduğu boya göre kam, ozan, baksı gibi adlar alan şairler, şiirlerini kopuz denilen saz eşliğinde söylüyorlardı. Dinleyenlerdeki duyguyu daha coşturmak için dans da ederlerdi. Günümüzde şarkı, türkü, opera, bale, müzikli oyun gibi türlerde şiir ile müziği bir arada duyuyoruz. Şiir söylemek ya da okumaktaki ses tonlaması, konuşmaktan ya da okumaktan ayrı olmakla birlikte müziksizdir.

Lirik Şiirin Özellikleri

Eskiler lirik şiiri biçimine göre, eleştirici dediğimiz yeniler özüne göre tanımlamaktadırlar. Lirik şiir duyguya dayanır, ölümsüzlüğünü de buna borçludur; çünkü hemen hemen lirizme dayanmayan şiir yoktur. Bir şiir hem epik, hem lirik, hem pastoral olabilir. Duygudaki canlılık, sıcaklık okuyanı ya da dinleyeni de saracak kadar coşkulu olmalıdır. Şair bunu, kurduğu şiir cümlelerinde seçtiği sözcüklerle, hatta seslerle sağlar. Şiirdeki duygu kişiseldir; yani bir olay, bir durum karşısında şair ne duyuyorsa o. Bu nedenle şiir dili ne kadar resmî olursa olsun içtenliğini yitirmez:
 

Bir Bahar Akşamı
Bir bahar akşamı rastladım size,          İçimde uyanan eski bir arzu,
Sevinçli bir telâş içindeydiniz.             Dedi ki yıllardır aradığım bu.
Derinden bakınca gözlerinize,            Şimdi soruyorum büküp boynumu,
Neden başınızı öne eğdiniz?                Daha önceleri neredeydiniz?
 
Lirik şiirin konusu eskiden aşk, ölüm, kahramanlık, din gibi konularla sınırlı iken, günümüzde konu alanı çok genişlemiştir. İnsanla, evrenle ilgili her konuda lirik şiir yazılabilir:

Hiç uyarmadan                           Kızaran nara benzersin dalın tepesinde
Kasırga nasıl sökerse                 En yüksek dalında unutulmuş, bir ağacın.
Meşeleri kökünden                        Hayır, unutulmuş değil, yetişilememiş.
Öyle sarsıyor yüreğimi aşk."
                                               Sappho (Çeviren: Azra Erhat, Orhan Veli)
 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol